
Infinity Regenerative Clinic
12 Saniyede Kalp Damar Sağlığınızı Test Edebilirsiniz
Kalp damar hastalıkları, hem dünyada hem Türkiye’de başlıca ölüm nedenlerinden biri. Infinity Regenerative Clinic Medikal Direktörü Uzm. Dr. Yıldıray Tanrıver, 12 saniyede damar sağlığını ölçen testlerden yapay zeka destekli erken tanı sistemlerine kadar bu alandaki gelişmeleri anlattı.
Kalp damar hastalıklarının başlıca nedenleri nelerdir?
Bu ara sıkça karşımıza çıkan bir konu var: Longevity, yani uzun yaşam. Ama burada bazen atlanan nokta şu: Önemli olan sadece uzun değil, uzun ve sağlıklı yaşamak. Longevity’nin etkilediği alanlara baktığınızda; kalp damar hastalıkları, diyabet, kanser, Alzheimer gibi “önemli hastalıklar”ın engellenmesi ya da ötelenmesi mümkün. Kalp damar hastalıkları hâlâ hem dünyada hem Türkiye’de başlıca ölüm sebeplerinden biri. Hatta Türkiye’de ölümlerin yüzde 40’ı bu gruba giriyor. Bu kapsamda kalp yetmezlikleri, krizler, damar sertlikleri gibi tablolar var. Bir diğer kritik başlık ise diyabet; çünkü bu hastalıklar birbiriyle bağlantılı. Diyabet ve kalp damar hastalıkları birlikte ilerleyen yapılar. Türkiye özelinde diyabet verileri oldukça çarpıcı: Yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 15’i, yani 12 milyon kişi diyabet hastası. Üstelik görülme sıklığındaki artış dünya ortalamasının üç, Avrupa ortalamasının dört katı.
Genetik mi, yoksa çevresel faktörler mi ağır basıyor?
Genetik faktörler sanıldığı kadar belirleyici değil. Asıl önemli olan, genetiğimizi etkileyen epigenetik, yani dış faktörler. Bunun başında da yaşam tarzı geliyor. Doğru ve kişiye özel beslenme çok önemli. Zaten hep vurguladığımız şey şu: Kişiye özel sağlık yönetimi esastır. Bana iyi gelen bir beslenme modeli size uygun olmayabilir. Örneğin aralıklı oruç; biz sık öneririz ama herkeste işe yaramayabilir. Bu yüzden mikrobiyota testleri, dışkı analizleriyle kişiye özel beslenme profili oluşturuyoruz. Çünkü herkesin bağırsak florası, ihtiyacı ve toleransı farklı. Bir örnek: Vücudumuzda 30 trilyon insan hücresi, ama 40 trilyon mikroorganizma var. Bunların dengede yaşaması şart. Denge bozulursa gaz, sinir sistemi bozuklukları, obezite ve ardından diyabete uzanan bir süreç başlar.
Klinik pratiğinizde en sık karşılaştığınız tablolar hangileri?
Kliniğimizde en sık karşılaştığımız iki tablo: İnsülin direnci ve/veya diyabet ile kalp damar hastalıkları. Bu alanlarda artık teknolojiyi ve yapay zekayı yoğun şekilde kullanıyoruz. Örneğin damar duvarlarını ölçebiliyoruz; özellikle şah damar bizim için çok önemli. Duvar kalınlaştıkça bu genelde bir alarmdır. Diyabeti olanlarda, Covid geçiren ya da aşı olanlarda, kötü beslenenlerde ve lipid profili bozuk kişilerde bu kalınlık artabiliyor. Bu da kalp damar hastalıklarının daha sık görülmesine yol açıyor.
Teknoloji ve yapay zeka bu alanda nasıl devreye giriyor?
Artık çok ileri düzey tarama yöntemleri kullanabiliyoruz. Otosont teknikleri, 3 boyutlu görüntülemeler... Organlardaki yağlanmayı, elastikiyet kaybını ölçebiliyoruz. Diyabet ya da kalp damar hastalıkları riskini değerlendirmede en önemli araçlardan biri de AGE ölçümüdür. AGE, yani Advanced Glycation End Products, vücutta şekerin hücrelerle, özellikle de protein ve yağlarla aşırı karşılaşmasından doğan bir durum. Ben buna “karamelizasyon” diyorum. Hücreleriniz, damarlarınız adeta bir macun gibi yapışkan hâle gelebiliyor. Bu süreci AGE Reader gibi cihazlarla hızlı ve ağrısız bir şekilde ölçmek mümkün. Bu da erken müdahale için büyük bir fırsat.
Karamelizasyon dediğiniz bu durum tam olarak ne yapıyor?
Damarların tıkanmasına ya da damar duvarlarının kalınlaşmasına sebep olabiliyor. Bu durumu cilt altında çok net bir şekilde görebiliyoruz. Biz de ölçümlerimizi cilt altı üzerinden yapıyoruz, çünkü burada bir yansıma oluyor. Otofloresans dediğimiz yöntemle, yalnızca 12 saniyede karamelleşme seviyesini tespit etmek mümkün. Bu da bize kişinin kalp damar hastalığı riskini gösteriyor. Kullandığımız cihaz son derece kolay uygulanıyor. Elinizi cihazın üzerine koyuyorsunuz, cihaz ultraviyole ışık veriyor. Bu ışık, cildin altındaki AGE (Advanced Glycation End Products) maddelerinin sebep olduğu hasarı ortaya çıkarıyor. Cilt tonu ve yaş gibi faktörleri de hesaba katarak, yapay zeka kişinin karamelleşme düzeyini net biçimde hesaplıyor. Tüm işlem yalnızca 12 saniye sürüyor.
Klasik tanı yöntemleriyle kıyaslandığında bu sistemlerin performansı nasıl?
Klasik yöntemlerle bu kadar erken ve kısa sürede riskleri belirlemek çok zor. Çoğu zaman hastalık ancak ilerlediğinde fark ediliyor. Bizim kullandığımız sistemler hastalık daha oluşmadan, 1-2-3 adım öncesinde devreye giriyor. Mesela dışkı testinde bazı bakteriler tespit ediliyor ki, bu bakteriler bizi kansere karşı koruyabiliyor. Eğer bu bakteriler azsa, onları besleyen bir yaşam tarzı öneriyoruz. Kötü bakterileri ortadan kaldırmak zor, ama iyileri çoğaltarak dengede tutmak mümkün.