Infinity Regenerative Clinic
Holistik Diş Hekimliği
Holistik diş hekimliği; diğer adıyla bütünsel diş hekimliği, ağız ve diş sağlığı ile beden sağlığını birlikte ele alıp, bu ikisini birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak görmektedir. Holistik bakış açısına göre ağız sağlığına etki eden bir problem, diğer organları; organlarda var olan bir hastalık ise ağız ve diş sağlığına etki edebilmektedir. Bütünsel diş hekimliği bu görüşü esas alır ve tedavi yöntemlerini de bu doğrultuda şekillendirip uygular.
Bedende veya ağızda oluşan hastalıklar, genellikle tespit edilebilir sebeplerden ötürü oluşurlar. Holistik diş hekimliğinde yalnızca mevcut rahatsızlık tedavi edilmez; semptomlar, nedenleri ile incelenir ve sorunun kaynağına inilir. Tedaviler, en güncel teknolojik cihaz ve ekipmanlardan yararlanılarak gerçekleştirilir. Bu süreç boyunca insan bedenine zarar vermeyen doğal araç ve maddelerin kullanımına özen gösterilir.
Günümüzde, bütünsel diş hekimliği bakış açısını takip eden ve benimseyen diş hekimleri; bireylerin yalnızca ağız içini değil; genel sağlık durumlarını da muayene etmekte ve tedavi protokollerine bu şekilde yön vermektedirler.
Amalgam Dolguların Değiştirilmesi
Amalgam dolgunun zararlarına ilişkin ilk rapor, 1841 yılında yayımlanmıştır. Yine de uzun yıllar boyunca neredeyse tek dolgu malzemesi olarak kullanımı devam etmiştir. Zira bu uygulamanın gerçekleştirildiği dönemlerde, başka bir restorasyon alternatifi bulunmamaktaydı. İçeriğinde bulunan cıvanın sağlığa olan zararlarından dolayı bireyler, günümüzde amalgam dolgularını söktürme eğilimi içerisine girmiştir. Holistik diş hekimliği bakış açısına göre cıva, toksik olarak kabul edilir ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da miktarı fark etmeksizin insan sağlığı için tehlikeli olduğu belirtilmiştir.
Amalgam dolgular, uygulaması kolay ve uzun ömürlü olan fakat dişlerin kırılmasına yol açabilen dolgulardır. Yapılan çalışmalar, bazı metabolik hastalıkların sebebinin de amalgam dolgulardan kaynaklandığını göstermiştir. Bu sebeple günümüzde amalgam dolgulardan vazgeçilmiş, yerini beyaz dolgular almıştır. Holistik diş hekimliği kapsamında uygulanan dolgu tedavilerinde, amalgam dolgular kullanılmamaktadır.
Amalgam dolguların sökülmesi, belirli bir protokole bağlı kalınarak gerçekleştirilir. Söküm işlemi sırasında son derece hassas davranılması gerekmektedir. Zira dolgunun içerisinde bulunan cıvanın doğrudan yutulması ya da solunması insan sağlığına zarar verebilmektedir.
Halk arasında siyah dolgu veya metal dolgu olarak da bilinen amalgam dolgu, estetik açıdan kişilerin hoşuna gitmeyen bir görünüme neden olmaktadır. Sökülen dolguların yerine, beyaz dolgu adı verilen kompozit dolgular yapılmaktadır. Bu madde, hem insan sağlığı açısından herhangi bir tehdit oluşturmamakta hem de estetik açıdan göze çok daha hoş görünmektedir. Kişilerin kendi dişlerine çok yakın bir renk tonu yakalandığı için kolaylıkla fark edilemezler. Kompozit dolguların yerine bazen seramik dolgular da tercih edilebilmektedir.
Metal İçermeyen Kompozit Dolgular
Kompozit dolgu olarak da bilinen metal içermeyen dolgular, kişinin kendi dişlerinin rengine oldukça yakın bir tondadır. Klasik bir amalgam dolgu, diğer metaller ile birleştirilmiş cıva ve gümüşten oluşmaktadır. Amalgam dolgu, insan sağlığı üzerinde oldukça zararlı etkilere sahiptir. Kompozit restorasyonların uygulanması ile dişte bulunan çürük doku veya amalgam dolgu temizlenir.
Metal İçermeyen Zirkonyum Kaplamalar (Zirkonyum Kuronlar)
Zirkonyum kaplamalar, klasik metal destekli kuron veya köprü protezlerin altyapısında bulunan gri metalin yerine kullanılan beyaz alaşımlardır. Dayanıklı ve metallerin aksine oksitlenmeye karşı dirençli olması sebebiyle, diş hekimliğinde kuron köprü dışında da birçok alanda kullanılmaktadır. Yüksek ışık geçirgenliği özelliği sayesinde estetik açıdan tatmin edici sonuçlar sağlayabilmektedir. Zirkonyum kaplamalar, özellikle metal alerjisi bulunan bireyler için mükemmel bir çözüm önerisi sunmaktadır.
Metal İçermeyen Porselen Dolgular (İnley – Onley)
Seramik dolgular olarak da bilinen inley ve onley dolgular, standart dolgulara nazaran çok daha güçlü ve üstündür. Estetik olarak orijinal dişe çok daha yakın görünürler. Bu dolgular; klasik dolgu işlemlerinin yeterli faydayı sağlayamayacağı kadar çok hasar görmüş ve kaplama yapılmasına da gerek duyulmayacak kadar sağlıklı kalmayı başarabilmiş dişler için uygulanır. Amalgam dolgular sökülürken, işlem sonrasında dişte madde kaybı fazla olur. Bu yüzden kompozit dolgu ile restorasyonu pek mümkün olamayabilir. Bu dişlerin restorasyonu sırasında, çok daha uzun ömürlü olan seramik dolgular kullanılmaktadır.
Ozon Terapisi
Ağızda yaşayan bakteriler asidik ortamda çoğalırlar. Ozon, ağızdaki asiditeyi nötralize etmeye yardımcı olur. Bu sayede ağızda yaşayan zararlı ağız bakterileri yok edilir ve çok daha sağlıklı bir ağız florası elde edilir. Ozon, özellikle ağız içi cerrahi ve diş eti tedavilerinde destekleyici ve tamamlayıcı bir unsur olarak kullanılmaktadır. Uygulama sırasında herhangi bir enjeksiyon işlemine yer verilmez; acıya ya da ağrıya neden olmaz. Tedavi sonrası günlük yaşantıya geri dönüş hemen sağlanabilmektedir.
C Vitamini Tedavileri
C vitamini, diş cerrahisinde iyileşme süreçlerine destek amaçlı olarak kullanılmaktadır. Örneğin; amalgam dolgular değiştirilirken kişiye damardan C vitamini enjekte edilmesi, vücutta biriken cıvanın neden olduğu emilimi ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Oral yol yerine damar yolunun tercih edilme sebebi ise C vitamininin kanda daha yüksek seviyelere ulaşabilmesinden kaynaklanmaktadır. İntravenöz (IV) olarak adlandırılan bu uygulama; kişinin ihtiyaçlarına özel olarak uyarlanmalıdır. Bu nedenle uzman hekimler tarafından yapılması gerekmektedir.
Proliferasyon Tedavisi (PRF)
Bedenin kendi doğal iyileşme sürecini aktif hale getiren, rejeneratif bir enjeksiyon tedavisidir. Diş hekimliği alanında yumuşak dokunun iyileştirilebilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Kemik grefti ve diş implantı yerleştirme hususunda etkili olan PRF, trombositleri diğer kan hücrelerinden ayırarak iyileşmeyi başlatır ve hızlandırır.
Lazer Uygulamaları
Lazer uygulamaları, diş hekimliği alanında neredeyse tüm tedaviler için kullanılabilmektedir. Hem yumuşak hem de sert dokuları ilgilendiren her türlü tedavi, lazerler ile gerçekleştirilebilmektedir. Kök ucu kistlerinin temizlenmesi, kök kanalı genişletilmesi ve dezenfeksiyonu, diş eti infeksiyonu tedavisi, dişlerdeki çürük dokuların temizlenmesi, diş hassasiyetlerinin giderilmesi, estetik amaçla diş etlerinin kesilerek diş boylarının uzatılması ve diş etlerindeki hiperpigmentasyona bağlı olarak gerçekleşen renk değişimlerinin giderilmesi lazer uygulamaları ile başarıyla sağlanabilmektedir.
Seramik Zirkonyum İmplantlar
Dişin çekilmesini gerektiren durumlarda, eksik dişler yalnızca çiğneme ve konuşma fonksiyonu üzerinde olumsuz etkiler yaratmaz; aynı zamanda estetik açıdan da kötü bir görünüme neden olur. İmplant, diş kayıplarının giderilmesinde memnun edici sonuçlar yaratmaktadır. Geleneksel diş hekimliğinde implant uygulaması için titanyum metal implantlar kullanılmaktadır. Holistik diş hekimliğinde ise zirkonyum dioksit implantlar tercih edilmektedir. Biyo uyumluluğu çok daha fazla olan zirkonyum implantlar, metal implantlara nazaran daha dayanıklıdır ve oksitlenmeye karşı da dirençlidir.